Esenyurt Halkevi, 5 tutuklu üyesi için Avcılar’da dayanışma konseri düzenledi. Konserde yapılan konuşmalarda tutuklu Halkevcilere destek mesajları iletilirken, konser için Esenyurt Halkevi’ne önce yer tahsis eden daha sonra “sakıncalı” diyerek salonu vermekten vazgeçen Ardahan Kültür Evi’ne tepki yağdı.
Esenyurt Halkevi, 5 tutuklu üyesi için 29 Temmuz cumartesi akşamı dayanışma konseri düzenledi. 16 Nisan referandumu sonrası Esenyurt’ta “Referandum gayri meşrudur” diyerek bildiri dağıtan Halkevleri üyesi 5 kişi 2911 sayılı gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefetten 29 Mayıs’ta tutuklanmıştı.
ESENYURT’TA YAPILACAKTI
Esenyurt’ta bulunan Ardahan Kültür Evi’nin tiyatro salonunda yapılması planlanan konser, yer talebine “olumlu” yanıt veren Kültü Evi yönetiminin, daha sonra “sakıncalı” diyerek yer vermekten vazgeçmesi üzerine Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bu tutumuyla tepki çeken Ardahan Kültür Evi yönetimi, konserde eleştiri oklarının hedefi oldu.
TANYA’NIN CEZAEVİNDEN YAZDIĞI ŞİİRLE BAŞLADI
Gölgedekiler Müzik Topluluğu, Aliye Fişenk ve Arif Erendemir’in sahne aldığı konserde ilk konuşmayı Esenyurt Halkevi Şube Başkanı Fırat Güzelad yaptı. Güzelad konuşmasına tutuklu Halkevi üyelerinden Tanya Güyük’ün Bakırköy Kadın cezaevinde yazmış olduğu şiirle giriş yaptı. Güzelad, “Hayır bitmedi’’ diyenler hoş geldiniz! Emeğe, demokrasiye, barışa ve kardeşliğe gönül verenler hoş geldiniz! Eşitliği, özgürlüğü, laikliği savunanlar hoş geldiniz!
‘’Bu daha başlangıç mücadeleye devam’’ diyenler hoş geldiniz! Dostluğa, dayanışmaya, mücadeleye ve ADALETE gönül verenler hepiniz hoş geldiniz!
Büyüyor çiçek
Bir çiçek büyüyor avluda
küçücük bir topraktan filizlenerek
çiçeklerin cinsiyeti yoktur, biliyorum
ama olsa bir kadın olurdu bu.
ne narinlik, ne güzellik
onu kadın yapan
çatlak bir betonun arasından
göz kırpıyor umuda
tüm isyanıyla
Bazen hızla yağan yağmur
bazen şiddetli rüzgar
bazen kavuruyor güneş tam tepede
yine de ne kırılıyor, ne eğiliyor
ne soluyor
öylesine direngen işte
Büyüyor çiçek
on beş yirmi adımlık gökyüzü altında
kuşlar uçuyor tel örgüler etrafında
kuş işte uçar, kim bilir ölür belki de
çiçek desen büyüyor
Ama “uçuşu hatırlamayan” da
kulak tıkayan da çiçeğin isyanına
işte asıl özgürlük
onları yendikten sonra…
Bu şiir 62 gündür tutuklu olan Tanya arkadaşımız tarafından Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde yazıldı. Şimdi biz de onlar adına buradan soruyoruz. Bu dizeleri yazan yaşamını mücadeleye adayan tüm her şeye rağmen sokakları bırakmayan, mücadele eden beş arkadaşımızı ve aslında daha niceleri gibi eşitlik, özgürlük, barış için mücadele eden sömürüye ve zulme karşı boyun eğmeyen tüm özgür tutsakları yenebilirler mi? Elbette ki HAYIR!” ifadelerini kullandı.
Güzelad, konuşmasını diğer tutuklu Halkevi üyesi Savaş Karabulut’un tutuklama sonrası ”Bizi teslim alamazlar” sözünü yineleyerek sonlandırdı.
GÖKÇE’DEN KÜLTÜR EVİ’NE KINAMA
Dayanışma konserinde sahneye ilk olarak devrimci mücadelenin önemli şarkılarını seslendirerek dünle bugün arasında köprü kuran Gölgedekiler Müzik Topluluğu çıktı. Grubun solisti Sinan Gökçe, konser için Esenyurt Halkevi’ne ilk önce yer veren daha sonra aldığı kararı çiğneyen Ardahan Kültürevi’ni eleştirdi. Gökçe, “Buradan Ardahan Kültür Evi’ni kınıyorum sırtını Saray iktidarına dayayanlar da yıkılacak, saray iktidarı da yıkılacak” diyerek Esenyurt Halkevine yer verilmemesine tepki gösterdi. Ardından Aliye Fişenk’in sahne aldığı konserde Anadolu’nun güzel ezgileri ve türküleri dilden dile söylendi.
“ARKADAŞLARIMIZIN SUÇU GERÇEKTEN BÜYÜK!”
Konserde son olarak Arif Erendemir ve Arkadaşları sahne aldı. Şarkılarıyla dinleyenlerini coşturan grup ayrıca Suruç’ta yaşamını yitiren 33 düş yolcusu için besteledikleri şarkıyı söyledi. Dinletiye başlamadan önce kısa bir konuşma yapan Arif Erendemir, “Arkadaşlarımızın suçu gerçekten büyük! Suçları düşünmek, âmâ onlar gibi düşünmemek. Hadi Ensar Vakfı’ndaki gibi çoluğa, çocuğa tecavüz etmiş olsalar neyse, kıyafetinden dolayı bir kadını tekmelemiş olsalar neyse ertesi gün çıkarlar. Çocuk istismarını “Küçüğün rızası var” diye bir gecede yasalaştırmaya çalışan bir zihniyet var karşımızda. Arkadaşlarımızın suçu düşünmekle kalsa iyi. Meşru olmadıklarını, hırsız, katil, sapık olduklarını yüzlerine vurmaktı. Ama bu gerçek onları öfkelendiriyor, saldırganlaştırıyor ve en çokta kurkutuyor. Bu korku cenderesinde yüzbinlerce tutsak faşizmin zindanlarında tutsak. Bunlardan en önemlisi Nuriye Semih 143 gündür açlık grevindeler, onların bu evresi ilerde kalıcı hasarların oluşacağı bir evre. 30 gün oruç tutup açın halini anlamaya çalışan bu zihniyet Nuriye ve Semih’i açlıktan öldürmek için ellerinden geleni yapıyor. Dostlar bu zihniyetin bizden istediği bir şey var; Midemizi bulandıran bu zihniyet bizden kusmuğumuzu yutmamızı istiyor, ama bizler öfkemizi kusmayı yeğleyeceğiz.” şeklinde konuştu.
“ARDAHAN KÜLTÜR EVİ’Nİ TEŞHİR EDİYORUZ”
Bu sözlerle dinletiye başlayan Erendemir, kapanış konuşmasını ise Ardahan Kültür Evi’ne ayırdı. Konserde tepkilerin odağına yerleşen Ardahan Kültür Evi yönetimini “kültür meselesini öğrenmeye” davet eden Erendemir, “Buradan teşhir ediyoruz; Ardahan Kültür Evi günler öncesinden salon için söz vermesine rağmen etkinliğe günler kala arkadaşlarımızı tehditvarî kovmaya çalışmıştır. Ardahan Kültür Evi kültür meselesini önce bir öğrensin ve bir kültür evi gibi davransın ya da tabelalarında ki kültür kelimesini kaldırıp “Kars kaşarı bulunur” yazsınlar” ifadelerini kullandı.
10 AĞUSTOS’TAKİ DURUŞMAYA DESTEK ÇAĞRISI
Esenyurt Halkevi üyeleri konserin sonunda “hayır bitmedi” dediği için tutuklanan Halkevi üyelerinin 10 Ağustos’ta Büyükçekmece Adliyesine görülecek davasına dayanışmaya çağırdı: “Sokakta ve tüm yaşam alanlarımızda mücadelede yan yana omuz omuza olacağımıza mücadelenin hiçbir zaman bitmeyecek; dayanışma konserimize gelen tüm dostlarımızla mücadele alanlarında tekrar görüşmek üzere.”